Her hikaye kendi içinde bir ritim saklar. Her söz, yaşanan her durum bizi kelimelerin sihirli dünyasına çeker. Hikayelere düşer bazen yolumuz. Resimlerle birlikte hikayelerde tanırız bazen hayvanları, ağaçları, doğayı. Daha birçok severiz. Hayallerle gerçeklerin buluştuğu noktadır aslında hikayeler. Yemyeşil ormanlarda, dağlarda, tepelerde bazense gökyüzünde... Hikayelerin dilinde sınır yoktur. Yaratıcılıkla bezenmiştir dört bir yanı. Tüm saflığıyla çocukların dünyasına girer hikayeler. Bir hikaye biter ardından onun ezgisi gelir. Hikayede bir fil vardır mesela. Çocuk hikayeyi istekle dinler, anlatır. Hele bir de ardından filin şarkısı gelirse hikayenin ritmiyle buluşur çocuk. Artık hikaye çocuğun gözünde başka bir yerdedir. Kalbe ve beyne giren sözcükler dökülür dilden teker teker. Hikaye kitapta basılı olan bir yazı ve resim bütünü değildir bundan sonra. Fil daha bir belirgin olmuş, yeni bir hikayenin kahramanı olmuştur. Ezgilerle daha bir bütünleşir hikaye. Artık hikayenin bir teması olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder